BİR BİLET ALANA, BİR BİLET BEDAVA!


Yazık oluyor. Hem de çok yazık oluyor. Neye mi yazık oluyor. Tabiİ ki Türk futboluna.

Dün, radyoda spor haberlerini dinlerken spiker şöyle bir  anons geçti: “ Cuma günü oynanacak olan Türkiye-Çek Cumhuriyeti milli maçının biletlerine ilgi az.” Passolig uygulaması olmadığı halde ilgi azmış.  İçim sızladı. Moralim bozuldu. Türk futbolu nereye gidiyor, geleceği ne olacak. Bunları düşüne düşüne evin yolunu tuttum. Kendime geldiğimde eve gelmişti. Burada yazacaklarım Milli takımla ilgili değil Türk futbolu ile ilgilidir.

Niye ilgi az? İlk maçta yenilmemiz diyebilirsiniz. Nedenlerden biri bu  olabilir. 320 bin nüfuslu İzlanda 74 milyonluk Türkiye’yi  nasıl yenermiş. Yener efendim yener bal gibi yener. Onlar 320 milyon nüfustan bu kaliteyi yakalamış,  biz 74 milyon nüfustan bu kaliteyi bulamamışız.  Bunun suçlusu BİZİZ….. Tek tek şahıslar, kurumlar, o, bu, şu değil sadece ve sadece BİZİZ, HEPİMİZ.
Biz neler ile uğraşıyoruz Avrupalılar nelerle uğraşıyor.  Biz her zaman günü kurtarmaya çalışmışız. Onlar geleceklerini planlayarak yaşıyorlar (Sadece futbolda değil her alanda). Biz Futbol adına hiçbir yatırım yapmamışız. Yatırım denince aklımıza  hemen tesis gelmesin. Onlar kulüplerini profesyonel bir şekilde yönetiyorlar Biz ise…… boşluğu siz doldurun. Ben Amatörce diyorum. Siz ise fikrinize göre boşluğu doldurabilirsiniz. Onlarda özel seyircisi olan futbolcular var. Bizde maalesef ben göremiyorum. Onlar maça ailece eğlenmek için geliyorlar , biz ise kavga küfür için gidiyoruz. Kavgadan küfürden kaçanlar ekran başında seyrediyor maçları. Onlar maç seyrederken zevk alıyor tadını çıkarıyor, stresini atıyor, biz de ise tam tersi. Onlar oyun eğlence olarak görüyor, bizde ise sadece yarışma, kazanma olarak  görüyoruz.

Teknik adamlarımıza gelince… Bugüne kadar ne yaptınız? ‘Ben şu takımı çalıştırdım, bu takımı çalıştırdım, ben şu takımı şampiyon yaptım bu takımı küme düşürmekten kurtardım. Sabahlara kadar tesislerde kaldım. Şu takıma öyle yaptım bu takıma böyle yaptım…’ Peki Türk  futbolu adına ne yaptınız, Türk futboluna kaç tane pırlanta gibi genç futbolcu  kazandırdınız? Alt yapıda neler yaptınız? Alt yapıda yetişen gençler varsa bunları  hanginiz  yukarıya taşıma cesaretini gösterdiniz. Gösteremezsiniz çünkü kendinizi kurtarmanız lazım. Futbol piyasası onu gerektiriyor. Sizde kendinizi kurtarmaya çalışıyorsunuz. Sizde haliyle hep ben ben ben diyiyorsunuz. AH BİR BİZ (TÜRK FUTBOLU) DİYE BİLSEK. O ZAMAN SEYREYLE TÜRK FUTBOLUNU.

Futbolcu kardeşim. Sen ne yapıyorsun? Disiplinli, Planlı ve  programlı bir şekilde çalışabiliyor musun. Beslenmene dikkat edebiliyor musun, Okul ile futbolu bir arada götürebiliyor musun. Hocan seni kadroya aldığı zaman iyi hoca, almadığı zaman kötü hoca mı oluyor?  İki topa vurmasını öğrendiğin zaman, hele de bir iki kulüp seni istemiş ise ne oldum delisi oluyor musun? Şu kadar para isterim, şunu isterim bunu isterim demeye başlıyor musun? Futbolun bütün olumsuzluklara rağmen ben kaliteli bir futbolcu olacağım diyebiliyor musun’ Her zamankinden daha fazla çalışabiliyor musun? Sadece para için mi futbolcu oluyorsun, bu işi profesyonel bir şekilde yapacağım diyebiliyor musun?

Biz Yerel Futbol olarak hiç kimseye bir bilet alana bir bilet vermiyoruz. Öyle bir düşüncemiz de yok. Gelelim konunun başlığı ile yazının içeriğine.  Çok farklı değil mi ? Türk futbolu öyle bir yere gidiyor ki, seyirci futboldan uzaklaşıyor, tribünden kaçıyor.  İleriki zamanda seyirciyi tribüne çekmek için;  bir bilet alana bir bilet bedava kampanyası düzenleyecek duruma düşürmeyiz inşallah.



YAZI: YUNUS EMRE